PKK’nın silah bırakma kararı dünya gündemine otururken, BM’den gelen açıklama sürecin seyrini değiştirebilir. Peki BM bu adımda nasıl bir rol üstlenecek?
PKK’nın silah bırakma kararı BM gündeminde
Birleşmiş Milletler, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme yönündeki kararına ilk resmi yanıtını verdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan açıklamada, bu adım “uzun süredir devam eden çatışmanın çözümüne dair umut verici bir eşik” olarak değerlendirildi. Açıklamanın detaylarında ise dikkat çeken yeni mesajlar yer aldı.
BM, PKK’nın fesih kararına nasıl bakıyor?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin sözcüsü Stephane Dujarric, PKK’nın aldığı kararı “memnuniyetle” karşıladıklarını açıkladı. Uluslararası basına konuşan Dujarric, bu gelişmenin bölgesel barış açısından son derece kritik olduğunu söyledi. Kararın uygulanması halinde, şiddetten uzak bir çözüm yolunun açılabileceğine dikkat çekti.
BM’ye göre bu adım yalnızca PKK açısından değil, yıllardır süren çatışmalardan etkilenen siviller için de yeni bir umut anlamına geliyor. Dujarric, açıklamasında “Eğer bu karar hayata geçirilirse, bölgede uzun vadeli bir barışın önünü açabilir” ifadelerini kullandı.
Kararın ne kadar sürdürülebilir olacağı ve pratikte nasıl uygulanacağı ise halen net değil. BM’nin bu sürece nasıl yaklaşacağı da sürecin kırılma noktalarından biri olarak öne çıkıyor.
BM süreci denetleyecek mi?
New York’taki BM merkezinde düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin yönelttiği sorular, özellikle örgütün silah bırakma sürecinde Birleşmiş Milletler’in aktif bir rol alıp almayacağına odaklandı.
Dujarric, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bazı Türk basın organlarında çıkan “silahların BM gözetiminde teslim edileceği” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını net bir dille ifade etti. Irak’taki BM misyonuyla yapılan görüşmeler sonucunda, böyle bir planın gündemlerinde olmadığını vurguladı.
Ancak bu, BM’nin tamamen dışarda kalacağı anlamına gelmiyor. Dujarric, uluslararası örgüt olarak sürecin desteklenmesine hazır olduklarını da ekledi. “Önceliğimiz, bu sürecin tüm taraflarca sahiplenilmesi ve sürdürülebilir şekilde uygulanmasıdır” diyerek, BM'nin arka planda izleyici değil, gerektiğinde kolaylaştırıcı bir rol oynayabileceği mesajını verdi.
Kararın bölgede yaratacağı olası etkiler
PKK’nın aldığı bu karar, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Irak, Suriye ve genel olarak Orta Doğu dengeleri açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Silah bırakma ve fesih gibi tarihi nitelikteki bir adım, sadece örgüt içindeki yapısal değişimi değil, aynı zamanda bölgesel ilişkilerin yeniden tanımlanmasını da beraberinde getirebilir.
Birleşmiş Milletler’in bu karara yönelik olumlu yaklaşımı, uluslararası toplumun süreci izlediğini ve desteklemeye hazır olduğunu da ortaya koyuyor. Ancak gözler, şimdi PKK’nın bu açıklamaları hangi somut adımlarla destekleyeceğine çevrilmiş durumda.
Öte yandan BM’nin sürece doğrudan dahil olmaması, taraflar arasında güven tesis edilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Açıklamalar, yalnızca uluslararası diplomasinin değil, bölgesel aktörlerin de sürece nasıl entegre olacağının mercek altına alınacağı yeni bir döneme işaret ediyor.