Türkiye genelinde sahtecilik suçlarına karşı gerçekleştirilen kapsamlı bir operasyon daha gün yüzüne çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın kamuoyuna duyurduğu bilgilere göre; sahte diploma, sahte sürücü belgesi ve sahte e-imza düzenleyerek kamu kurumlarına sızmaya çalışan organize bir suç ağı çökertildi. 23 ilde eş zamanlı yürütülen baskınlarda, dijital sistemleri hedef alan bu yapıya büyük darbe indirildi. Operasyonlar sonucunda toplam 197 kişi gözaltına alınırken, 37 şüpheli tutuklandı. Kamuya ait kritik sistemlerde yetkisiz işlem yapan çete üyelerinin devletin dijital altyapısını tehdit edecek boyutta bir ağ kurduğu tespit edildi.
197 Gözaltı, 37 Tutuklama: Sahtecilik Çetesi Çökertildi
İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen operasyonda, organize suç örgütünün yıllardır sistemli şekilde sahte belge üretimi yaptığı ve bu belgeleri kamuya sızmak için kullandığı ortaya çıkarıldı. Bakan Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre; operasyonda 57 sahte diploma, 108 sahte sürücü belgesi ve 4 sahte lise mezuniyet belgesi ele geçirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi’nin teknik takip ve istihbarat çalışmaları sonucu operasyon iki ayrı dalga hâlinde gerçekleştirildi.
7 Ocak 2025’te yapılan ilk dalgada 126 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 17’si tutuklandı. 23 Mayıs 2025’te düzenlenen ikinci dalgada ise 61 şüpheli yakalandı ve 20’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayrıca daha önce haklarında yakalama kararı bulunan 10 zanlı da bu süreçte ele geçirildi. Şüphelilerden 150’si için adli kontrol şartı uygulandı.
Sahte E-İmza ile Kamu Sistemlerine Giriş: Dijital Güvenliğe Yönelik Büyük Tehdit
Operasyonların en çarpıcı detayı ise e-imza sahteciliği oldu. TÜRKTRUST ve E-İMZATR gibi yetkili elektronik sertifika sağlayıcıları üzerinden, sahte kimlik ve sahte sürücü belgeleri kullanılarak elektronik imza başvurularının yapıldığı ortaya çıktı. Bu sahte e-imzalar ile e-Devlet, e-Nabız, SGK ve MERNİS gibi kritik kamu sistemlerine yasa dışı erişimler sağlandı.
Yetkililer, özellikle Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki bayiler üzerinden yürütülen bu işlemlerde, e-imzaların kamu personeline ait gibi gösterilerek sahte yollarla resmi işlemler tamamlandığını belirtti. Kamu kurumlarının dijital altyapısına yetkisiz girişlerin yapılması, sadece bireysel bir sahtecilik değil; devletin bilgi güvenliğini tehdit eden sistematik bir saldırı olarak değerlendiriliyor.
Elde edilen bulgular, bu yapılanmanın sadece belge sahteciliğiyle sınırlı kalmadığını, dijital ortamda kamu düzenine doğrudan müdahale edecek kapasiteye sahip olduğunu gözler önüne serdi.
Kamu Çalışanları da Dahil: İdari Soruşturma Başlatıldı
İçişleri Bakanlığı operasyonun ardından yaptığı açıklamada, ele geçirilen belgeler dışında birçok dijital materyal, yasa dışı yazılım ve teknik donanıma da el konulduğunu belirtti. Ayrıca olayla bağlantısı olduğu düşünülen kamu çalışanlarının da ifadelerine başvurulduğu ve haklarında idari işlemlerin başlatıldığı bildirildi.
Bakan Ali Yerlikaya, “Hiçbir suç ve suçlu cezasız kalmayacak. Suç örgütleriyle mücadelemiz kararlılıkla sürecek” diyerek operasyonların devam edeceğinin sinyalini verdi. Elde edilen verilerin ışığında yeni operasyon ve gözaltıların da gündemde olduğu ifade edildi.
Bu gelişme, sahte belgeyle kamuyu kandıran yapılarla mücadelede kararlılık mesajı verirken, aynı zamanda kamu kurumlarında görev yapan kişilerin de denetim altında tutulacağını ortaya koydu.
Uzmanlardan Uyarı: Sahte E-İmza Devletin Dijital Güvenliğini Tehdit Ediyor
Konuyu değerlendiren bilgi güvenliği uzmanları, dijital ortamda gerçekleştirilen bu tür sahteciliklerin yalnızca maddi kazanç amacıyla yapılmadığını, aynı zamanda devletin dijital altyapısına yönelik ciddi bir saldırı olduğunu vurguladı. Özellikle e-imza ile gerçekleştirilen yetkisiz işlemler sayesinde vatandaş bilgilerine erişim sağlandığı ve belgelerde değişiklik yapıldığı belirtildi.
Emniyet ve adli birimlerin titiz çalışmaları sayesinde bu karmaşık yapının tamamının deşifre edildiği ve adaletin hızla işletildiği ifade edildi. Yetkililer, dijital güvenliğin sağlanması adına bu tür suçların yakından takip edildiğini ve kamu sistemlerinin korunması için yeni güvenlik protokollerinin devreye alınacağını duyurdu.