PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararı aldığı açıklanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gelişmeye dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin açıklamaları hem siyasi hem de toplumsal boyutlarıyla dikkat çekici mesajlar taşıyor.PKK, 47 Yıllık Silahlı Mücadeleye Son Verdi
PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlediği 12. Kongresi sonrası sabah saatlerinde örgütsel varlığını sona erdirdiğini ve silahlı eylemleri tamamen bıraktığını açıkladı.Bu gelişme, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında büyük yankı uyandırırken, Devlet Bahçeli bu kararı “47 yıllık acı ve gözyaşıyla dolu sayfa artık kapanmıştır” dedi.MHP olarak “terörsüz Türkiye” hedefine ısrarla sahip çıktıklarını belirten Bahçeli, özellikle 22 Ekim 2024 tarihinden itibaren bu sürece dair kararlı bir duruş sergilediklerini ifade etti. Cumhur İttifakı’nın tutumu, DEM Parti ile İmralı arasında yürütülen görüşmeler ve devletin kurumsal refleksiyle teröre karşı net bir başarı kazanıldığını belirtti.Milli Birlik Vurgusu: “Türk ile Kürt’in Kardeşliği Sarsılmaz”
Bahçeli’nin mesajında en çok öne çıkan temalardan biri, Türk ve Kürt halkları arasında var olan birlik duygusunun altını çizmesiydi.Geçmişte yaşanan acıların hiçbir zaman toplumun temel bağlarını zedelemediğini vurgulayan Bahçeli, “Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmeti, sadakati ve kardeşliği milletimizin ruh kökünde zaten mevcuttur” ifadelerini kullandı.Sadece terörle değil, onun beslediği kutuplaşma ve ayrışmayla da mücadele edildiğini belirten Bahçeli, kardeşlik bağlarının her türlü dış müdahaleye ve iç provokasyona rağmen sarsılmadığını vurguladı. “Bu topraklarda yaşayan herkes birdir, beraberdir. Türk milleti ortak paydamızdır” diyen Bahçeli, bir arada yaşama iradesinin önümüzdeki yüzyıla yön vereceğini söyledi.Yeni Dönem Başladı: Demokrasi ve Hukuk Ön Planda Olmalı
PKK’nın feshedilmesiyle birlikte Türkiye için yeni bir sürecin başladığını belirten Bahçeli, bu dönemde demokrasi, hukuk devleti ilkeleri ve adaletin öncelikli olacağını ifade etti.Barışın kalıcı olması için yalnızca silahların susmasının yetmeyeceğine işaret eden Bahçeli, sürecin teknik ve hukuki boyutlarına da dikkat çekti. Silah bırakmanın nasıl uygulanacağı, kimlerin denetleyeceği ve PYD/YPG bağlantılarının nasıl kontrol altına alınacağı gibi birçok sorunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.Ayrıca, suça bulaşan ya da bulaşmayan örgüt mensuplarının ayrımının yapılmasının şart olduğunu, örgütün üst düzey isimleri hakkında alınacak kararların toplumsal vicdanı tatmin etmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda atılacak adımların anayasa, yasa ve hukuk temelli olması gerektiğini belirtti.Devletin Tavrı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi Öne Çıktı
Bahçeli, bu tarihi gelişmenin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir sonucu olduğunu savundu. Yeni yönetim modelinin Türkiye’yi üçüncü evresine taşıdığını ve güçlü devlet refleksi sayesinde terörle mücadelede nihai aşamaya gelindiğini belirtti.MHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da özel olarak teşekkür etti. Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda gösterdiği kararlı liderliği takdir ettiğini ifade eden Bahçeli, sürece destek veren tüm devlet yetkililerine, DEM Parti temsilcilerine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesine şükranlarını sundu.Ayrıca, süreçte adı geçen Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas yürüten heyetlere ve barışa katkı sunan tüm taraflara da teşekkür eden Bahçeli, bu çabanın tarihi bir sorumlulukla gerçekleştirildiğini belirtti.Barışın Kök Salması İçin Yeni Bir Toplumsal Dönem Şart
Bahçeli, terörün sona ermesinin ardından toplumun bütün kesimlerinin daha sorumlu, dikkatli ve sağduyulu bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.İdeolojik kamplaşmaların, siyasi polemiklerin, ötekileştirici söylemlerin son bulması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, barış ve kardeşliğin ancak hoşgörü ve ortak akıl zemininde büyüyebileceğini söyledi. Bu süreci sabote edebilecek “küçük hesaplar” ve “ideolojik takıntılar” karşısında herkesin uyanık olması gerektiğini vurguladı.Türkiye’nin, hiçbir vatandaşını dışlamayan, tüm kimlikleri anayasal eşitlikle kuşatan bir yapıya sahip olduğunu belirten Bahçeli, "Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namusudur" diyerek barış mesajını pekiştirdi.“Kazanan Barış Oldu, Kazanan Türkiye Oldu”
MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamasını güçlü bir mesajla sonlandırdı: “Bugün kazanan barış ve kardeşliktir. Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan, doğudan batıya tüm Türkiye’dir.”Türkiye Yüzyılı vizyonuyla büyük bir tarihsel sıçramanın eşiğinde olduklarını ifade eden Bahçeli, terörün son bulmasıyla birlikte artık milli ülküler ve insani değerlerin önünün açıldığını söyledi.
PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlediği 12. Kongresi sonrası sabah saatlerinde örgütsel varlığını sona erdirdiğini ve silahlı eylemleri tamamen bıraktığını açıkladı.Bu gelişme, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında büyük yankı uyandırırken, Devlet Bahçeli bu kararı “47 yıllık acı ve gözyaşıyla dolu sayfa artık kapanmıştır” dedi.MHP olarak “terörsüz Türkiye” hedefine ısrarla sahip çıktıklarını belirten Bahçeli, özellikle 22 Ekim 2024 tarihinden itibaren bu sürece dair kararlı bir duruş sergilediklerini ifade etti. Cumhur İttifakı’nın tutumu, DEM Parti ile İmralı arasında yürütülen görüşmeler ve devletin kurumsal refleksiyle teröre karşı net bir başarı kazanıldığını belirtti.Milli Birlik Vurgusu: “Türk ile Kürt’in Kardeşliği Sarsılmaz”
Bahçeli’nin mesajında en çok öne çıkan temalardan biri, Türk ve Kürt halkları arasında var olan birlik duygusunun altını çizmesiydi.Geçmişte yaşanan acıların hiçbir zaman toplumun temel bağlarını zedelemediğini vurgulayan Bahçeli, “Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmeti, sadakati ve kardeşliği milletimizin ruh kökünde zaten mevcuttur” ifadelerini kullandı.Sadece terörle değil, onun beslediği kutuplaşma ve ayrışmayla da mücadele edildiğini belirten Bahçeli, kardeşlik bağlarının her türlü dış müdahaleye ve iç provokasyona rağmen sarsılmadığını vurguladı. “Bu topraklarda yaşayan herkes birdir, beraberdir. Türk milleti ortak paydamızdır” diyen Bahçeli, bir arada yaşama iradesinin önümüzdeki yüzyıla yön vereceğini söyledi.Yeni Dönem Başladı: Demokrasi ve Hukuk Ön Planda Olmalı
PKK’nın feshedilmesiyle birlikte Türkiye için yeni bir sürecin başladığını belirten Bahçeli, bu dönemde demokrasi, hukuk devleti ilkeleri ve adaletin öncelikli olacağını ifade etti.Barışın kalıcı olması için yalnızca silahların susmasının yetmeyeceğine işaret eden Bahçeli, sürecin teknik ve hukuki boyutlarına da dikkat çekti. Silah bırakmanın nasıl uygulanacağı, kimlerin denetleyeceği ve PYD/YPG bağlantılarının nasıl kontrol altına alınacağı gibi birçok sorunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.Ayrıca, suça bulaşan ya da bulaşmayan örgüt mensuplarının ayrımının yapılmasının şart olduğunu, örgütün üst düzey isimleri hakkında alınacak kararların toplumsal vicdanı tatmin etmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda atılacak adımların anayasa, yasa ve hukuk temelli olması gerektiğini belirtti.Devletin Tavrı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi Öne Çıktı
Bahçeli, bu tarihi gelişmenin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir sonucu olduğunu savundu. Yeni yönetim modelinin Türkiye’yi üçüncü evresine taşıdığını ve güçlü devlet refleksi sayesinde terörle mücadelede nihai aşamaya gelindiğini belirtti.MHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da özel olarak teşekkür etti. Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda gösterdiği kararlı liderliği takdir ettiğini ifade eden Bahçeli, sürece destek veren tüm devlet yetkililerine, DEM Parti temsilcilerine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesine şükranlarını sundu.Ayrıca, süreçte adı geçen Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas yürüten heyetlere ve barışa katkı sunan tüm taraflara da teşekkür eden Bahçeli, bu çabanın tarihi bir sorumlulukla gerçekleştirildiğini belirtti.Barışın Kök Salması İçin Yeni Bir Toplumsal Dönem Şart
Bahçeli, terörün sona ermesinin ardından toplumun bütün kesimlerinin daha sorumlu, dikkatli ve sağduyulu bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.İdeolojik kamplaşmaların, siyasi polemiklerin, ötekileştirici söylemlerin son bulması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, barış ve kardeşliğin ancak hoşgörü ve ortak akıl zemininde büyüyebileceğini söyledi. Bu süreci sabote edebilecek “küçük hesaplar” ve “ideolojik takıntılar” karşısında herkesin uyanık olması gerektiğini vurguladı.Türkiye’nin, hiçbir vatandaşını dışlamayan, tüm kimlikleri anayasal eşitlikle kuşatan bir yapıya sahip olduğunu belirten Bahçeli, "Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namusudur" diyerek barış mesajını pekiştirdi.“Kazanan Barış Oldu, Kazanan Türkiye Oldu”
MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamasını güçlü bir mesajla sonlandırdı: “Bugün kazanan barış ve kardeşliktir. Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan, doğudan batıya tüm Türkiye’dir.”Türkiye Yüzyılı vizyonuyla büyük bir tarihsel sıçramanın eşiğinde olduklarını ifade eden Bahçeli, terörün son bulmasıyla birlikte artık milli ülküler ve insani değerlerin önünün açıldığını söyledi.
Bahçeli'nin PKK Fesih Kararı Hakkındaki Açıklamasının tam metni:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti açık talihiyle, ortak aklı çalıştıran milli birlik ve dayanışma tablosuyla, aynı zamanda mülkün temeli olan adalet tabanıyla, elbette asırlara sari ahlak müktesebatının tasarruf ve taahhüdüyle tarihi bir eşiktedir.Türk vatanının her yöresine emek, sabır ve fedakârlıkla ekilen barış tohumları umutla sulanmış, nihayet tomurcuklanmış ve çiçek açmıştır.Bugüne kadar çekilen çileler, katlanılan badireler, karşılaşılan belalar, ödenen bedeller, dökülen tertemiz şehit kanları milli yüreklere ateş gibi düşse de milli birlik ve kardeşliğimizi heba ve heder edecek siyasi ve sosyolojik kırılma hiç yaşanmamıştır.Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir.Dünya çapında zincirleme reaksiyon gösteren savaş ve çatışmalar silsilesinin karanlık gölgesi beşeriyet ve coğrafyaları pek çok yönden tahakküm ve tesirine almışken, Türkiye Yüzyılı’nın barış ve huzur uyanışıyla tahkim, taltif ve tarifi muazzam bir atılımın, muhteşem bir tarihsel akışın tescilidir.27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis Köyü’nde kurulan, ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştiren bölücü terör örgütü PKK, 12.Kongresi’ni 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde toplayarak 27 Şubat İmralı çağrısına müzahir kararlar almıştır.Bu kapsamda PKK silahları bıraktığını, örgütsel varlığını feshettiğini bugün sabah saatlerinde açıklamıştır.Böylelikle PKK musibeti son bulacak, 47 yıldır ihanetle yazılan kanlı sayfa ümit ve temenni ediyorum ki, bir daha açılmamak üzere kapanacaktır.Mevzu bahis tarihi gelişmenin kuşkusuz çok mühim ve münhasır sonuçları olacak, siyaset ve demokrasinin sivrilip serpilmesiyle miadı dolan silahlı çatışma dönemi acı hatıralarıyla ve alınmış ibretlik dersleriyle geride kalacaktır.Milliyetçi Hareket Partisi 22 Ekim 2024 tarihinden itibaren terörsüz Türkiye hedefini kararlılıkla savunmuş, cesamet ve cüreti günbegün tahrik edilen istismar ortamının ve hamasi söylemlerin bubi tuzağına düşmemiştir.Partimiz ve Cumhur İttifakı hiçbir şekilde geri adım atmamış, özellikle İmralı ile DEM Parti ülkemizi kapsamına alan risk ve tehditleri isabetle ve itinayla okumuşlardır.El birliği, güç birliği, inanç birliği, eylem birliği ve ortak kader birliği mucibince; Türkiye’nin sırtında on yıllardır taşınması gittikçe ağırlaşan terör ve bölücülük kamburuna müdahale edilmiş ve hamd olsun sonuç alınmıştır.Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum.Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı,Bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı,Feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği,Silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı,PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı,Siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir.Barış havası, güvenlik ortamı mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olmalıdır.Önyargıların bataklığı kurutulmalı, uyduruk kayıkçı kavgaları sonlandırılmalı, ucuz polemiklerin sahne aldığı sipariş gerginlikler bitirilmeli, ideolojik, ilkesiz ve ilkel takıntıların parantezi kapatılmalıdır.Kararmış kalplerin, katılaşmış vicdanların, küçük hesapların, kötürüm heveslerin hoşgörü ve uzlaşma çabalarını boşa düşüreceği, barış ve kardeşlik fidelerini solduracağı unutulmamalıdır.Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir zaman inkar, imha, asimilasyon ve soykırım yanlışıyla hükmü şahsiyetine leke düşürmediği açıktır.Türk milletinin hiçbir mensubu yaban ve yabancı addedilmediği de tarihi vakıa ve vesikalarla ortadadır.Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namus ve şeref mevzuudur.Türk ile Kürt ezelden ebede bir ve beraberdir.Hiçbir iç ve dış melanet ve ihanet senaryo bu beraberliği bozamayacak, bunalım kapanına hapsedemeyecektir.Kim ne derse desin, statükocu ve ezbere dayalı marjinal iddialara kimler bel bağlarsa bağlasın terörsüz Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır.Bugün kazanan barış ve kardeşliktir.Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir.Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır.Bilindiği üzere terörizm;Toplumu dönüştürecek veya bir yapıyı değiştirecek kadar köklü ve nihai sonuca ulaşmak için;Birden çok kişiye ve ortama tesir edebilmek amacıyla,Bu etkinin en yüksek olabileceği niyetiyle seçilmiş özel hedeflere yöneltilen,Saldıran ile saldırılan arasında doğrudan illiyetin olmadığı,Sürekli korku ve tahribat yaratma tehdidinin veya uygulamasının sistematiğidir.Bu sistematik şiddetin uygulaması terör, uygulayıcısı terörist, mağduru ise insanlık ve insani değerlerdir.Ve bu insanlık dışı kırım ve yıkım süreci ülkemizde inşallah son bulacaktır.Kırlarımızda çiçekler toplanacak, dağlarımızda kaderdaşlığın ve kardeşliğin hiç kesilmeyecek esintileri hakim olacaktır.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü evresidir.Terör örgütünün feshi ise yeni yüzyılın ulaşılan ve gerçekleşen ilk hedefidir.Bundan sonra milli ülkülerimizin ve nihai hedefimizin peşinden el ele ve hep birlikte yürümek bölge ve dünya genelinde hayranlık uyandıracak müteyakkız ve muktedir hayat, siyaset ve milli varlık gerçeği olarak anılacaktır.Bu vesileyle 3 Mayıs 2025’te hayata veda eden, terörsüz Türkiye gayesine samimiyetle hizmet eden merhum Sırrı Süreyya Önder’i rahmetle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum.Terörsüz Türkiye hedefini bir devlet politikası haline getiren, özverili bir şekilde tavrını ve duruşunu gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza, partisinde ve devlet bürokrasinde mücadele edip terörsüz geleceğin mimarisine destek veren mesai arkadaşlarına,27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti’nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine,Türk ve Kürt kardeşliğine sahip çıkan her vatan evladına,Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesiyle hiyerarşik zincir içindeki tüm kahramanlarımıza teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum.Aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum.Büyük Türk milletini saygıyla selamlıyor, terörsüz Türkiye’yle ilgili tarihi gelişme ve kararların hayırlı olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.