Lahey Grubu’nun yayımladığı Bogota Bildirisi’ne Türkiye’nin ilk etapta imza atmadığı ve gelen tepkiler sonrası bu kararını gerekçelendirmeye çalıştığı iddiaları, sosyal medya platformlarında geniş yankı buldu. Ancak Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), bu iddiaları “açık bir dezenformasyon örneği” olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada, Türkiye'nin Filistin politikasında ilkeli ve tutarlı bir duruş sergilediği ve kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığı vurgulandı.
İddiaların Arkasındaki Gerçek Ne?
Sosyal medyada dolaşan haberlerde, Türkiye’nin Bogota Bildirisi’ne imza atmadığı, tepkiler üzerine bu tutumunu savunduğu ve daha sonra bildiriyi imzaladığı ileri sürüldü. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ise bu anlatının tamamen asılsız olduğunu açıkladı. Merkez, bu tür içeriklerin bilinçli olarak kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını ve dezenformasyonla mücadelede resmi kaynaklara başvurulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Filistin Politikası Değişmedi
DMM’nin açıklamasında, Türkiye’nin Filistin meselesine yaklaşımının net ve değişmez olduğu hatırlatıldı. Gazze’de sivil halka yönelik saldırılara karşı Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve insan hakları temelinde güçlü bir duruş sergilediği belirtildi. İsrail'in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonların insanlık suçu niteliği taşıdığı ifade edilerek, Türkiye’nin bu konuda her zaman ilkeli bir politika yürüttüğü vurgulandı.
DMM'den Kamuoyuna Çağrı
Açıklamada, bu tür yalan ve çarpıtılmış haberlerin yaygınlaşmasına karşı dikkatli olunması gerektiği ifade edildi. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, kamuoyunun yalnızca güvenilir ve resmi açıklamaları takip etmesini istedi. “Sorgula, teyit et, paylaş” ilkesiyle hareket edilmesinin, bilgi kirliliğini engellemede en etkili yöntem olduğu belirtildi.