Erdoğan'ın açıklaması tartışma yarattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AK Parti, MHP ve DEM olarak bu yola birlikte yürüme kararı verdik” sözleri, siyaset gündeminde yeni bir tartışma başlattı. DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve Van Milletvekili Pervin Buldan, bu sözlere ilişkin yaptığı açıklamada “Bu bir süreç ittifakıdır. Başka bir ittifak olarak kesinlikle algılanmamalı” ifadelerini kullandı.
Ömer Çelik: "Süreç Terörsüz Türkiye hedefiyle yürütülüyor"
Buldan’ın sözlerine ilk resmi yanıt, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Kızılcahamam Kampı’nda konuşan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının “Terörsüz Türkiye” vurgusunu içerdiğini belirtti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci ‘Terörsüz Türkiye’ ekseninde değerlendirdi. Bazı kesimler terörün bitmesini istemiyor çünkü bu istismarın sonlanması onları siyasal alanda etkisiz bırakacak.”
Çelik, bu süreci hem terörden nemalananlar hem de barış söylemini ihanetle yaftalayanlar açısından “çift taraflı istismar” olarak nitelendirdi.
“Süreç tıkanmasın diye istişare mekanizması devrede”
Açıklamasının devamında Çelik, sürecin siyasi istişarelerle sürdürüldüğünü ve herhangi bir gizli ittifak algısının doğru olmadığını vurguladı:
“Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet iradesi ve DEM Parti’nin farklı partilerle yürüttüğü istişare süreci, aynı ilkesel çerçevede yürütülmeye devam edecektir. Bu bir çözüm ve normalleşme sürecidir.”
DEM Parti: “Yanlış anlaşılmasın, bu siyasi bir ittifak değil”
Öte yandan DEM Parti cephesi de Erdoğan’ın açıklamasının ardından herhangi bir siyasi blok kurulduğu algısına karşı çıktı. Pervin Buldan’ın “süreç ittifakı” vurgusu, bu iş birliğinin yalnızca “Türkiye’de barış, demokratikleşme ve normalleşme” çerçevesinde değerlendirildiğini ifade ediyor.
Siyasette yeni dönem mi başlıyor?
Tartışmaların odağında ise kamuoyunun kafasında oluşan “ittifak mı, süreç yönetimi mi?” sorusu var. Hem AK Parti hem de DEM Parti, açıklamalarında bu birlikteliğin seçim odaklı bir koalisyon değil, Türkiye’nin demokratik ve güvenli geleceği için sürdürülen bir iletişim süreci olduğunu vurguluyor.

















