Jason Statham'ın Tek Bilim Kurgu Western Denemesi: Ghosts of Mars ve Türle Hesaplaşması

Ghosts of Mars: Western Ruhunu Mars’a Taşıyan Film

Rio Bravo'nun Mars’taki Yansıması

2001 yapımı Ghosts of Mars, Jason Statham’ın kariyerindeki ilk aksiyon rollerinden biri olmasının ötesinde, onun Western türüne en yakın deneyimini temsil ediyor. John Carpenter’ın yönettiği film, insanlığın Mars’a yerleşmesini Amerikan sınır bölgelerine benzeterek klasik bir Western anlatısını bilim kurgu estetiğiyle buluşturuyor. Sert doğa koşulları, tren yolculukları ve düşük teknoloji atmosferiyle, bu film “Mars’ta geçen bir Western” olarak tanımlanabilir.

Filmde lazer silahlar veya hiperuzay gemileri yerine pompalı tüfekler, kaslı madenciler ve balta gibi ilkel silahlar yer alıyor. Tıpkı klasik Westernlerde olduğu gibi, Ghosts of Mars’ta da kahramanlar yerleşim karakollarını kuşatmalara karşı savunuyor.

Jason Statham’ın Gölgesinde Kalan Başrol Mücadelesi

Henüz Yıldızlaşmamış Bir Aksiyon Oyuncusu

İlginçtir ki, Ghosts of Mars’ın başrolü aslında Jason Statham’a önerilmişti. Ancak dönemin yapımcısı Sony, daha büyük bir isme ihtiyaç duyduğu için başrolü Ice Cube’a verdi. Statham ise Natasha Henstridge’in canlandırdığı Ballard karakterinin yardımcısı Jericho rolüne yerleştirildi. Bu seçim, onun aksiyon kariyerine güçlü bir sıçrama yapmasını geciktirmiş olsa da, filmdeki performansı bugün hâlâ takdir görüyor.

Statham’ın karakteri ne yazık ki filmin sonlarına doğru hayatını kaybediyor ve yıldız ışığı tam olarak parlamadan sahneden çekiliyor. Yine de bu rol, onun sinema tarihinde “Western’e en yakın durduğu an” olarak kalıyor.

Statham İçin Western Vakti Çoktan Geldi

Western’e Duyduğu İlgi Gizli Değil

Jason Statham, 2011 yılında Time dergisine verdiği röportajda Western türünü sevdiğini ve Butch Cassidy and the Sundance Kid’in favori filmi olduğunu açıklamıştı. Onun sert mizacı, erkek karakterlerin öne çıktığı Western dünyasıyla son derece örtüşüyor. Ne var ki, bugüne kadar hiçbir geleneksel Western filminde başrol oynamadı.

Ghosts of Mars, her ne kadar türler arası bir geçiş filmi olsa da, gerçek bir Western deneyiminin yerini tutmuyor. At sırtında, şapkalı, altıpatlarla çatışan bir Statham görmek için hayranları sabırsızlanıyor. Hollywood için bu hâlâ değerlendirilmemiş büyük bir fırsat.