JAPONYA'DA YAPAY ZEKA TIBBİ LİSANS SINAVINI GEÇTİ
Japonya'da kamuya bağlı Ulusal Bilişim Enstitüsü (NII) liderliğinde geliştirilen yeni nesil yapay zeka sistemi, ülkedeki ulusal tıbbi lisans sınavını başarıyla geçerek dikkatleri üzerine çekti. Üstelik bu başarı, yalnızca yerel ölçekte değil, küresel LLM (Büyük Dil Modeli) yapay zeka sistemleri arasında en yüksek puanlardan biri olarak kaydedildi.
Sistem, 700 binden fazla akademik tıbbi makale, 16 milyon internet tabanlı içerik ve klasik tıp kitaplarıyla eğitildi. Hedef, yalnızca sınav başarısı değil; aynı zamanda klinik uygulamada doğru teşhis ve tedavi önerileri sunabilen bir asistan geliştirmekti.
40 KURUMDAN ORTAK PROJE: YAPAY ZEKA ARTIK HASTANELERDE
Geliştirme sürecine üniversiteler, özel şirketler ve araştırma enstitülerinden oluşan yaklaşık 40 farklı kurum katıldı. Ortaya çıkan sistem, ön muayene sonuçlarına göre olası teşhisleri sıralayabiliyor, klinik karar süreçlerine yapay zeka destekli veri analizi ile katkı sağlayabiliyor.
Proje yöneticileri, sistemin doğrudan doktor yerine geçmeyeceğini ancak karar destek aracı olarak hem teşhis doğruluğunu artıracağını hem de tedavi süreçlerini hızlandıracağını ifade ediyor.
TEDAVİLERDE DOKTORLARA YARDIMCI OLACAK
Yeni yapay zeka sisteminin Japonya'daki klinik tedavi süreçlerinde kullanılmaya başlanması planlanıyor. NII, sistemin özellikle hastane operasyonlarında verimlilik artışı, dijital hastalık takibi, tedavi protokol önerileri ve hatalı tanı risklerinin azaltılması gibi konularda ciddi fayda sağlayacağını belirtiyor.
Bu gelişme, yapay zekanın yalnızca veri üretimiyle değil, gerçek hayat uygulamalarında da sınavı geçebilecek seviyeye geldiğini ortaya koyuyor.
YAPAY ZEKA HEKİM OLUR MU?
Bu tür gelişmeler, yapay zekanın tıp mesleğinde nasıl bir yer edineceğiyle ilgili yeni etik ve yasal tartışmaları da gündeme getiriyor. Sistemler doktorun yerini almasa da, karar alma süreçlerinde merkezi rol oynayacak kadar gelişmiş durumda.
Uzmanlar, hasta güvenliği, veri gizliliği ve hukuki sorumluluk gibi alanlarda yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulacağını vurguluyor. Japonya’nın bu alandaki öncülüğü, diğer ülkeler için de örnek teşkil edecek nitelikte.