İstanbul açıklarında meydana gelen deprem, AFAD ve Kandilli verileri arasında dikkat çeken farklılıklarla yeniden veri birliği tartışmasını gündeme taşıdı. Prof. Ahmet Ercan, iki kurumu da uyardı: Çağcıl JEOFİZİK bilimine yakışmıyor.
Marmara’daki Depremde Kurumlar Yine Farklı Konuştu
13 Mayıs 2025 sabah saatlerinde Marmara Denizi açıklarında meydana gelen deprem, sadece yer sarsıntısıyla değil, veri farklılıklarıyla da gündeme oturdu. Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından paylaşılan bilgiler arasındaki büyüklük, derinlik ve koordinat farkı, uzmanların uzun süredir dile getirdiği “ortak model” eksikliğini yeniden gündeme getirdi.
AFAD, depremin büyüklüğünü 3.8 olarak açıklarken; Kandilli Rasathanesi aynı depremi 4.1 büyüklüğünde duyurdu. Derinlik bilgileri de benzer şekilde değişiyor: AFAD 6.84 km olarak belirtirken, Kandilli 13.6 km derinlik bildirdi. Koordinatlarda da ciddi bir sapma söz konusu. Aynı olay için bu kadar farklı teknik veri sunulması, kamuoyunda kafa karışıklığı yaratıyor.
Deprem Büyüklüğü Neden Farklı Ölçülüyor?
AFAD ve Kandilli’nin farklı sarsım modelleri kullanması, aynı depreme farklı büyüklük değerleri vermelerine neden oluyor.
AFAD tarafından açıklanan 3.8 Mw değeri, büyüklük skalasında hafif sarsıntı anlamına gelirken; Kandilli’nin verdiği 4.1 değeri daha hissedilir bir depremi işaret ediyor. Bu farkın nedeni, kullanılan algoritmalar ve yer kabuğu yapılarına ilişkin modellemelerin birbirinden farklı olmasıdır. Her iki kurum da farklı sensör ağı ve değerlendirme yöntemi kullanıyor.
Bu tür teknik farklılıklar, kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırırken, bilimsel açıdan da sorgulamalara neden oluyor. Uzmanlara göre bu çelişki, yalnızca teknik bir ayrıntı değil, aynı zamanda deprem yönetimi açısından ciddi bir sorun.
Derinlik ve Koordinat Farkı Ne Anlama Geliyor?
Depremin yerinin ve derinliğinin farklı tespit edilmesi, afet yönetimi ve bilimsel analiz açısından büyük önem taşıyor.
AFAD verilerine göre depremin derinliği 6.84 km, koordinatları ise 40.89372 N - 28.39944 E. Kandilli ise bu verileri 13.6 km derinlik ve 40°50′49.9″N 28°24′30.6″E olarak duyurdu. Sadece derinlikte değil, yüzey koordinatlarında da belirgin farklar mevcut. Bu tür uyumsuzluklar, depremin etkilediği alanın tanımlanmasını doğrudan etkiliyor. Özellikle büyükşehirlerde bina risk analizi, ulaşım hatları güvenliği gibi alanlarda bu veriler kritik rol oynuyor.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Neden Ortak Model Çağrısı Yaptı?
Yer bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, kurumların ortak bir sarsım hız yapısı belirlemesi gerektiğini vurgulayarak yaşanan çelişkilere dikkat çekti.
Bugünkü veriler, Ercan’ın birkaç gün önce yaptığı uyarıyı doğrular nitelikte. Aynı deprem için farklı büyüklük ve derinlik açıklanması, bilimsel güvenilirlik açısından ciddi bir sorun olarak değerlendiriliyor. Ercan, Kandilli Rasathanesi ve AFAD’ın yerkabuğunun sismik hız yapısı üzerinde uzlaşarak, verilerini aynı jeofiziksel kalıp üzerinden üretmesi gerektiğini belirtti.
Bu çağrı, yalnızca kurumlar arası teknik birliktelik açısından değil, halkın bilgiye güveni açısından da büyük önem taşıyor. Deprem verilerinde standardizasyon sağlanmadıkça, hem bilimsel değerlendirmeler hem de kamuoyu bilgilendirme süreçleri sekteye uğrayabiliyor.